NİKAH VE KUTSAL DEĞERLER

Resmi ve Dini Nikah

Damat giydirme törenini müteakip, taraflar ve şahitler gelin-damat masasındaki yerlerini alırlar. Önce görevli memur tarafından (bu müftü de olabilir) usulüne uygun olarak resmi nikah kıyılır. Arkasından da eğer resmi nikah müftü tarafından kıyılmışsa müftü tarafından, müftü yoksa çağrılan bir imam tarafından nikahın önemi ve mihir[1]  hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra dini nikah kıyılır. Müteakiben dini nikahı kıyan imam ya da müftü tarafından evliliğin uzun ömürlü ve huzurlu olması için dua yapılır, katılanlar da amin derler.

 

Her nikahtan önce her eş için en az beş adet olmak üzere toplam 10 adet fidan belediye, Orman Bakanlığı ya da Çevre Bakanlığının  ağaçlandırma alanlarına diktirilerek, buralardan alınacak “On adet fidan  dikilmiştir.” belgesi nikah için ön şart olarak kabul edilmelidir. Bu belge olmadan nikah memuru nikahı kıymamalı ve 10 adet fidan diktirildiği nikah defterine işlenerek, her evliliğin çevreye böyle bir olumlu katkısının olması sağlanmalıdır. Bunun için bir mevzuat düzenlemesi yapılmalıdır.[2]

Seğmenlerin Gösterisi

Ankara efesi ve Ankara  yiğidi olan Ankaralı Seğmenler[3],  Ankara oyun havaları eşliğinde Ankara oyunlarını  orijinal haliyle  oynayan ekiplerdir. Bu ekipler orijinal kıyafetleri, müzikleri, ritüelleri ve figürleri ile gerçek Ankara oyunlarını sergilerler.

 

Düğüne çağrılacak bir Seğmen ekibi, nikah töreninden sonra davetlilere gerçek bir görsel Ankara oyunu ziyafeti verirler. Bu vesile ile davetliler gerçek bir Ankara oyunu nasıl oynanır onu görürüler, gerçek Ankara oyun havası nedir onu dinlerler, Ankara efesinin orijinal  kıyafetini tanırlar ve Ankara efesinin duruşunu görme imkanı bulurlar.

 

Diğer taraftan gençlerimiz ve çocuklarımız bu gösteriyi seyrederek tarihlerini, memleketlerini ve gerçek Ankara’yı tanıma fırsatını yakalarlar.  Yozlaşmış Ankara oyunu ile yozlaşmış Ankara oyunlarını karşılaştırma imkanı bulurlar.

 

Gelin ve Damada Kuran-ı Kerim-Türk Bayrak’ı-Hançer (Kama) Verilmesi

 

Seğmenler gösterisini müteakip sahneden ayrılmadan, “seğmen duruşu” ile salonda beklerken, damat ve geline aşağıda anlatılan törene benzer bir törenle, Türk-İslam devletlerinin ve milletlerinin kutsal değerleri olan Kuran-ı Kerim-Türk Bayrak’ı-Silah(Hançer) verilerek bu değerlerin korunması, yaşatılması, çocuklara/gençlere öğretilmesi ve devredilmesi konusunda bir mesaj verilir.

Bu tören için damat ve gelin masanın önüne çıkarlar. Seğmen başı veya sunucu Türk-İslam  Kültüründe Kuran-ı Kerim, Türk Bayrak’ı ve Silahın önemi ile ilgili aşağıda ki açıklamaya   benzer bir metni okuduktan sonra sırasıyla, Kuran-ı Kerim, Türk Bayrak’ı ve Silahı(hançer) verecek şahsiyetleri davet eder. Onlarda isterlerse kısa birer konuşma yaparak emanetleri sahiplerine teslim ederler. Kuran-ı Kerim bir imam ya da müftüye, silah(hançer) bir asker ya da polise, Türk Bayrak’ı ise bir bürokrata(vali, kaymakam, belediye başkanı vb.) verdirilebilir. Tören bu şekilde sona erer.

Bu törenden sonra misafirlere yemek ikram edilir. Bu esnada ses yayından uygun bir müzik çalınabilir. Yemekten sonra sinsin oyununa geçilir.

 

Nikah, evliliğin olmazsa olmazıdır. Nikahın dua yapılarak kıyılması, evliliğin uzun ömürlü ve huzurlu olması için Allah(cc)’ın rahmetini celp edecektir. Seğmen gösterisi ile düğüne gelenler Ankara’ya has oyunları izleme imkanı bulacaklardır. Damat ve geline kutsal değerler teslim edilerek, toplumda bu değerlere karşı saygı ve kabullenme bilincinin oluşması sağlanmış olacaktır. Ayrıca bu ritüeller, Kahramankazan kültürünün zenginleşmesini sağlayacak, Kahramankazan’ın tanıtılmasına ve turizmine de katkı sağlayacaktır.

Selam ve dua ile…[4]

Damat ve Geline Kuran-ı Kerim-Türk Bayrak’ı ve Silah (Hançer/Kama) Verilmesi Töreni

Seymenlerin başı veya sunucu aşağıdaki konuşmayı ve takdimi yaparak tören icra edilir.

Türk-İslam Kültüründe Kuran-ı Kerim, Bayrak ve Silahın Önemi

 

Türklerde tarihin ilk çağlarından itibaren bağımsızlığın timsali olan tuğ, sancak ve bayrak ile gücün timsali olan silah her zaman kutsal kabul edilmiştir. İlk Müslüman-Türk devleti olan Karahanlılar ile  birlikte, İslam dininin rehberi olan Kuran-ı Kerim’de Türklerin kutsalları arasında ilk sırada yerini almıştır.

 

Büyük Selçuklu Devleti ile birlikte; Sultanlar, Alperenler ve Akıncılar Nizam-ı Alem ülküsünü gerçekleştirmek için Kuran’ın rehberliğinde, Türk Bayrağı’nın ve İslam Sancak’ının gölgesinde kıtadan kıtaya akınlar düzenlemişlerdir.

 

Aynı Alperenler ve Akıncılar, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Cihan Hakimiyeti Mefkuresi, İlayı Kelimetullah ve Nizam-ı Alem  için Kızıl Elma’nın peşinden o cepheden bu cepheye koşmuşlardır. Türk-İslam Ülküsü’nü gerçekleştirmek için serhat boylarında akınlar düzenlemişlerdir.

Tüm bu uğraşlar verilirken Türk Milleti en büyük motivasyonu ve gücünü Kuran-ı Kerim, Bayrak ve Silah’tan almıştır.

 

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde devlet yönetiminde bulunanlar ile askerler Kuran-ı Kerim-Bayrak ve Silah üzerine el basarak yemin etmişlerdir.

 

Bu kutsal değerler, devletlerden devletlere, atalarından evlatlarına teslim edilerek günümüze kadar gelmiştir.

 

Bizlerde aileler olarak bu kutsal değerlerimizi çocuklarımıza devrederek, onların din, vatan, millet, bayrak ve devlet sevgisi  ve bilinci ile yetişmesine katkı sağlamış olacağız.

 

Bu gün burada bu törenlerden birisine şahit olacaksınız. Bu üç kutsal değerimizi sizlerin şahitliğinde “damat beyle gelin hanıma” teslim edeceğiz. Dileriz ömürlerinin sonuna kadar bu değerleri korurlar ve  kendilerinden sonraki nesillere de aktarırlar. Çocuklarını da bu değerlerin önemini öğreterek yetiştirirler.

 

Şimdi müsaadenizle İslam’ın rehberi olan Kuran-ı Kerimi teslim etmek üzere (din adamı)……….  davet ediyorum.

 

Şimdi de istiklalimizin timsali Türk Bayrağını teslim etmek üzere (vali, bürokrat)………. davet ediyorum.

Şimdi de kutsal değerleri koruyan gücü  temsilen hançeri(kamayı)  teslim etmek üzere  (asker)……… davet ediyorum.

Kutsal emanetler damat ve geline teslim edilince, onlarda emanetleri öpüp başlarına koyarak teslim alırlar. Tören bu şekilde sona erer.

 

[1] İslam inancına göre bir tür nafaka. Altın, para veya gayrimenkul olarak belirlenir. Nikaha geçilmeden önce, damat tarafından  geline verileceği şahitler huzurunda tutanağa bağlanır. Tutanak iki suret hazırlanarak, gelin-damat, şahitler ve imam/müftü tarafından imzalanır. Gelin ve damat tarafına birer suret verilir.  Aslında mihir konusu bir mevzuata bağlanarak nikah defterine ve evlenme cüzdanına da yazılabilir. Böylece dava konusu yapılmadan tahsili de sağlanmış olur.

[2] Bu kural doğan her çocuk için de uygulanabilir.  Doğan her çocuk için aynı yerlere en az beş fidan diktirilerek, oradan alınacak belge nüfus kaydı için ön şart olabilir. Bu belge olmadan nüfus memuru kayıt yapmamalı ve beş adet fidan diktirildiği nüfus kayıt defterine  işlenerek, yeni doğan her çocuğunun  çevreye böyle bir olumlu katkısının olması sağlanmalıdır.

[3] Seğmen, Ankara ve çevresinde yaygın olarak Ankara Efesi, Ankara Yiğidi olarak bilinir. Mertlik, cömertlik ve bilgelik ilkelerini esas alan Seğmenler Ahi Teşkilatı‘nın askeri (Seyfi/ Kılıç) kanadını oluşturmuştur. Sivillerden oluşan ve gönüllü bir kurum olan Seğmen (Yiğit, Ahi) Alayları, zorunlu durumlarda ve çoğu kez savunma amaçlı olarak işlev görmüştür.

[4] Bir daha ki yazımızda SİNSİN OYUNU’ndan  bahsedilecektir.

 

Yazıların bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarlara aittir. 

Meç-Kur’anı Kerim ve Türk Bayrağı
Düğünde görsel şölen sunan seymenler

“NİKAH VE KUTSAL DEĞERLER” için 7 Yorum

  1. Sayın komutanım, çok güzel bir makale olmuş. En çok gelin ile damada, Kur’an Muciz-ül Beyan, bayrak ve kama verilmesi ile fidan dikilmesi gelenekleri hoşuma gitti. Tebrikler.

  2. Milli ve manevi değerlerimizin gelecek nesillere aktarılması bakımından yazınızı çok değerli buluyorum. Geçmişi geleceğe taşımak bu olsa gerek. Geleneklerimizi yeni nesillerle buluşturduğu için yazarı tebrik ediyorum. Okunup, ders çıkartılması gereken bir konuyu gündeme getirmişsiniz. Tebrikler.

  3. Sayın müfessir ne güzel konulara değiniyorsunuz.Yazılarınız eğitici oluyor. Nezih geleneklerimizin güzelliklerini günümüze taşıyor. Yazılarınız beni geçmişin güzelliklerine götürüyor ve zevkle okuyorum. Teşekkürler.

  4. Kültür varlıklarımızın nesilden nesile aktarılmasının önemini eski türk tarihi dönemlerine ait değerlerimizle ilgili yazılı kaynak bulmakta çektiğimiz sıkıntılara şahit olan birisi olarak söylüyorum; Hüseyin abi çok önemli bir iş yapıyorsun.
    Tebrik ediyorum

  5. Kıymetli kardeşim, çok önemli bir konuyu kaleme almışın. Eline , kalemine sağlık. Özellikle kutsal hediyelerin verilmesi, dini nikah ve mehir , seymenler ( yöresel halk oyunları ve folklör), dini nikah ve ağaç dikimi konularına verdiğiniz önem bence çok değerli. Bu yazı bence ulusal basinda yer almalı ki milletimiz bu degerleri hatırlasin ve bu güzel kültürümüzü yaşatmaya gayret etsin.

  6. Muhterem kardeşim, mili ve manevi deverlerimizin Z kuşağı diye adlandırılan yeni nesillere aktarılması bakımından mükemmel bir yazı kaleme almis olmanız beni ziyadesiyle memnun etti. Yeni neslin gelenek ve göreneklerimize, milli ve manevi değerlerimize göre nikah ve evllik akdinin nasıl yapılması gerektiğini öğrenmeleri bakımından çok hos ve güzel bir yazı olmuş. Özellikle küresel ısınma neticesinde kuraklıkla başbaşa kalmak üzere olan ulkemizin ormanlarının çoğaltılması bakımından devletimizin yanında nikah koyacak gençlerin nikahtan önce fidan dikme mecburiyeti konusu çok güzel olmuş umarım bu dilek ve temennizin yerine getirilmesi bakımından devlet yetkililerinin de dikkatini çeker. Allah’a emanet olun.

  7. Değerli hemşerim, gençlerimizin bilinçlenmesi bakımından çok önemli bir konuyu kaleme almış olman çok güzel bir düşünce olmuş. Aynen bende senin gibi nikah oncesi fidan dikilmesi konusunda hem fikirim. Yeni yazilarinizi beklet hayırlı bayramlar dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir