GÜNÜMÜZDE NİKAH VE DÜĞÜN
Günümüzde nikah ve düğün toplumun sosyolojik yapısı ve gelir düzeyine göre farklılıklar göstermektedir. Öncelikle mevcut nikah ve düğün şekillerini inceleyip, daha sonra alternatif düğün şeklini ortaya koyacağız. Günümüzde nikah ve düğün şu usullerle yapılmaktadır:
1.Salon Düğünü(Müzikli): Düğünler genellikle bu usulle yapılmaktadır. Damat ve gelin tarafı aynı salonda buluşmaktadır. Damat ve gelin bir masada oturmakta, önce nikah kıyılmakta sonra da kadın erkek oynayarak, halay çekerek, müzik dinleyerek düğün tamamlanmaktadır. Bu sırada misafirlere çeşitli ikramlarda bulunulmakta, misafirlerde takılarını takmaktadır.
2.Salon Düğünü (Mevlitli): Diğerinden farklı olarak salonda kadın ve erkekler ayrı ayrı bölümlerde oturmaktadır. Müzik çalınmamakta ve oyun oynanmamaktadır. Okunan mevlit, ilahi ve Kuran tilaveti misafirler tarafından dinlenmektedir. Bu sırada misafirlere çeşitli ikramlarda bulunulmakta, misafirlerde takılarını takmaktadır.
3.Havuzbaşı Düğünü: Düğün bir havuz başında yapılmaktadır. Format olarak müzikli salon düğünü ile aynıdır.
4.Kır Düğünü: Genellikle şehir dışında ağaçlıklı ve yeşillikli bahçeler düğün mekanı olarak seçilmektedir. Format olarak müzikli salon düğünü ile aynıdır.
5.Sokak Düğünü: Oğlan evinin bulunduğu sokakta uygun bir yer düğün mekanı olarak seçilmektedir. Buraya sandalyeler dizilerek ve masalar konularak misafirler ağırlanmaktadır. Bu sırada çeşitli ikramlar yapılmakta, misafirlerde düğün sahibine hediyelerini vermektedir. Bu tür düğünlerde eğlenceler davul, zurna ve bağlama eşliğinde yapılmaktadır.
6.Köy (Konağı) Düğünü: Köylerdeki köy konaklarında önceleri ayrı salonlarda kadınlar ve erkekler ayrı ayrı, şimdilerde ise köy konağının önünde beraberce yapılmaktadır. Çalgı olarak sokak düğünlerinde olduğu gibi davul, zurna ve bağlama kullanılmaktadır. Müzik eşliğinde karışık olarak oynanmakta ve halaylar çekilmektedir. Bu sırada misafirlere çeşitli ikramlarda bulunulmakta, misafirlerde takılarını takmaktadır. Bu düğünlerde çokça silah atma geleneği maalesef halen devam etmektedir. Bu düğünlere davul zurna ekipleri de çağrılabilmektedir.
7.Nikah Salonunda Nikah: Bazen de düğün yapılmadan, belediye nikah salonunda nikah kıydırılmaktadır. Bu tür nikahlarda müzik çalınmamakta ve oyun oynanmamaktadır. Nikahtan sonra nikah şekeri dağıtılmakta, küçük bir ikram yapılmakta ve takı takılmaktadır.
Müzikli düğünlerin tamamında Ankara oyun havası adı altında ne olduğu belli olmayan, sözleri argolu, temposu hep birbirine benzeyen sözde oyun havaları çalınarak, kaşıkla veya el şıklatılarak oynanmaktadır. Oysa seğmenlerin oynadığı orijinal Ankara oyunlarında kaşık hiç kullanılmadığı gibi, eski Ankara oyun havalarının da bir orijinalliği vardır. Ankara ve çevresin de genellikle fidayda(hüdayda), misket, halkalı şeker, mor koyun, çiçek dağı, yıldız, name gelin, dıv dıv vb. oyun havaları çalınıp oynanırken, son 30-40 yıllık dönemde, Ankara yöresi ile hiç alakası olmayan tamamen uydurma oyun havaları çalınmaya başlamıştır. Özellikle fidayda ve misketin namı Ankara’yı aşarak tüm Türkiye’ye şamil olmuştur. Türkiye’nin her yöresinde fidayda ve misket çalınmadan ve oynanmadan, neredeyse düğün yapılmamaktadır. Hatta bu oyun havalarının namı Türkiye dışına da taşmıştır. Türkiye ile ilgili oyun havası denince akla fidayda ve misket gelmektedir. Bu nedenle, Kültür Bakanlığı ile kolluk kuvvetleri ve belediyeler Ankara oyun havaları ve oyunları ile ilgili bu yozlaşmaya bir dur demelidir.
Bu düğünlerin tamamında köylü ya da kentli diye ayırmaksızın tüm gelinler batıdan bize gelen, bizim kültürümüzde olmayan beyaz gelinlik giymekte ve bizimkilere benzemeyen gelin başı(duvak)[1] takmaktadır. Damatlar ise yine batı kültüründe olan smokin tarzı veya ona benzer papyon kravatlı elbiseler giymektedir. Farklı olarak sadece köy ve sokak düğünlerinde damatların omuzlarına bir kırmızı pullu örtülmektedir.[2] Yani yerli ve milli bir gelin ve damat kıyafetimiz bulunmamaktadır.
Bu düğünlerin hiç birisinde geleneksel bir düğün yemeği menüsü de bulunmamakta, dini nikah için genellikle bir tedbir alınmamakta, dini nikahın olmazsa olmaz şartlarından olan Mehir hakkında damat, gelin ve ailelerinin yeteri kadar bilgisi olmadan nikah kıyılmaktadır.
Günümüzde düğünler çok tantanalı ve çok şatafatlı olarak yapılmakta, çok para harcanmakta ve çok israf yapılmaktadır. İsrafın haram olduğu bilindiği halde, dindar ve muhafazakar çevrelerce de çok gösterişli ve israflı düğünler yapılmaktadır. Oysa istatistikler çok paralar harcanarak yapılan gösterişli düğünlerle evlenenlerde boşanma oranının daha yüksek olduğunu bize göstermektedir.[3] Bu nedenle israfa neden olan, toplumsal huzuru da bozan gösterişli düğünlerden kaçınılması isabetli olacaktır.
Belediyelerce, aynı anda kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı salonlarda/bölümlerde müzikli veya mevlitli düğün yapabilmeleri için gerekli tedbirler alınmalı, vatandaşların Dini ve Milli geleneklerimize uygun düğün yapabilmeleri için belediyelerce işletilen salonlar yapılarak, isteyen taliplilere daha ucuza kiralanmalıdır.
Günümüzde Kahramankazan’da bile hemen hemen tüm düğünler, düğün salonlarında yapılmaya başlanmıştır. Davul zurnanın yerini saz, darbuka ve org gibi çalgılar almıştır. Bin bir emek ve özenle hazırlanan o eski düğün yemeklerinin yerini kuru pasta ve meşrubat almıştır.[4]
Selam ve dua ile[5]…
Yazıların bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.
[1] Hatta bu gelin başının bir çeşidine rahibe duvağı ismi verilmektedir.
[2] Önceleri bu kırmızı pullu damadın sağ koluna bağlanırdı.
[3] https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/bosanma-riskini-artiran-10-sasirtici-neden-41739094, Cemile Gelgeç
[4] Numan Göktaş, Murtazaabad’dan Kazan’a Kazan Belediyesi yayınları, 2003
[5] Fotoğraflar Abdülkerim Erdoğan’ın Geçmişten Günümüze Kazan kitabından alınmıştır.
Muhterem kardeşim. Yazdıklarinin tümüne katılıyorum. Eskiden Mevlüt li düğünler yapılırdı, şimdilerde ise mütedeyyin aileler bile artık Mevlüt li düğün yapmamaktadır. Eski gelenek ve goreneklerimiz unutulmuş tamamen batı kültürünün etkisi altında hatta çoğu düğünlerde içkili olarak yapılmaktadir. Böyle yapilan dugunlerden de bir hayır beklenmemekte ve kısa zamanda boşanmalar başlamaktadır. Allah göz nurumuz çocuklarımızın hayırlı bir eş,hayırlı bir dünür bulmalarını ve örf ve adetlerimize göre düğün yapmalarını nasip etsin. Selam ve dua ile Allah’a emanet olun.