ANKARALILARIN MİLLİ MÜCADELE’YE MAL(İ) VE CAN DESTEĞİ
Mustafa Kemal Paşa’nın Karşılanması
Ankara halkı, Milli Mücadele süresince hem Mustafa Kemal Paşa’yı hem de Milli Mücadele’yi güçlü bir şekilde desteklemiştir. Bu destek Mustafa Kemal Paşa’nın karşılanması ile başlamış ve Milli Mücadele’nin sonuna kadar devam etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, Ankara’da çok coşkulu bir şekilde karşılanmıştır.
Ankara müftüsü Rıfat Efendi, Ankara’yı temsilen Sivas Kongresi’ne katılan Ömer Mümtaz Bey’e Mustafa Kemal Paşa’ya verilmek üzere bir mektup verir ve Ankara’ya davet eder. Bu davete icabet eden Mustafa Kemal Paşa, Ankara’ya gitmeye karar verir.[1]
Mustafa Kemal Paşa’nın Ankara’ya geleceğinin anlaşılması üzerine, “Kızılca Günlerde” kurulan Seymen Alayı(Yiğit Alayı, Ahi Alayı), Ankara’da son kez kurulur. Efeler kahvesi önüne Seymen Alaynı’ın Sancağı dikilir. Bu sancak Seymen Alayının kurulmasına işarettir.
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları 27 Aralık 1919 cumartesi günü saat 14.30 da Ankara’ya gelirler. Ankaralılar(civar köy, kaza ve şehirlerden[2] gelenlerle birlikte) Paşa’yı büyük bir coşku ve kalabalıkla karşılarlar. Karşılama töreni Ankara halkının yanı sıra civar, kaza ve köylerden gelenler de katıldığından o güne kadar görülmemiş bir insan seli Ankara sokaklarını doldurur. Karşılayıcıların sayısı yüz binin üstünde(Bunların 700’ü yaya, 3000’i atlı seğmendir.) tahmin edilir.[3]
Ankaralıların Heyet-i Temsiliye’yi karşılama merasimi, İstanbul Hükümeti’ne, 28 Aralık 1919 tarihli şifreli bir telgrafta şöyle bildirilir:
“Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, dün akşam saat üç sıralarında Ankara’ya giderek, doğruca Bayram-ı Veli Hazretleri’nin mübarek türbelerini ziyaret ettikten sonra kurbanlar kesilmiş, halifelik ve Padişah Efendimiz Hazretleri ile devlet ve milletimizin mutluluğu için dualar edildikten sonra, Mustafa Kemal Paşa tarafından da aynı anlamda bir konuşma yapılmış, vilayet makamından ve kolordu komutanlığı dairesinde kendilerine çay ve kahve ikram edilmiştir. Daha sonra üç seneden beri boş olan ve ikametlerine ayrılan Ziraat Okulu’na gitmişlerdir.
Karşılamaya, şehre üç saatlik mesafeden bütün Ankara halkı ile çevre ilçelerinin ileri gelenleri, yönetici durumda olan şahıslar ve Müdafaa-yı Hukuk-u Milliye İdare heyetleriyle, yine aynı çevre ilçelerinden gelen binlerce Kuva-yı Milliye atlılarının katıldıkları yüzbinlerce halk, kadın çocukları da olduğu halde bir saatlik mesafeden başlayarak, hükümete kadar iki yakalı olarak karşılamaya koştukları, heyetin, pek sıcak ve samimi alkışlar arasından geçtiği, Ankara zeybekleri tarafından kılıç ve kalkan oyunları oynandığı, karşılayıcıların mühim bir kısmının silahlı olduğu halde en ufak bir uygunsuzluk bile kesinlikle meydana gelmediği, arz olunur.”[4]
Mustafa Kemal Paşa, Ankaralılar tarafından kendisine ve arkadaşlarına gösterilen teveccühü Heyet-i Temsiliye adına 27 Aralık günü yayınladığı şu telgrafla bütün Anadolu’ya duyurur:
“Sivas’tan Kayseri tarikiyle (yoluyla) Ankara’ya hareket eden Heyet-i Temsiliye, bütün güzergâhta, Ankara’da, büyük milletimizin samimi tezahürât-ı vatanperverânesi içinde bugün muvasalat eyledi. Milletimizin gösterdiği Vahdet (birlik) ve azim memleketimizin temini istiklali hakkındaki kanaatleri, layetezelzel (sarsılmaz) bir surette tarsin edici (sağlamlaştırıcı) mâhiyettedir. Şimdilik Heyet-i Temsiliye merkezi Ankara’dadır. Takdîm-i hürmet eyleriz efendim.”[5]
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına Ankara’ya gelişlerinde, ilk kez vilayet binasındaki bugün Valilik Makamı olan oda ikametgâh olarak ayrılır, iki buçuk ay kadar burada kalan Mustafa Kemal Paşa, daha sonra Ziraat Mektebi’ne taşınır. Bundan sonra da Mustafa Kemal Paşa, Ziraat Mektebi’nden Ankara Garı’nın solunda yer alan istasyon binasına taşınır.”[6]
Ankaralıların Milli Mücadeleye Verdiği Mali Destek
Ankara halkı mali olarak da Milli Mücadele’ye büyük destek vermiştir. Verilen mali destek şu şekildedir:
-Ankara halkı, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını büyük bir coşkuyla karşılar ve bağırlarına basarlar. Her türlü fedakarlığı da yaparlar. Mustafa Kemal Paşa ve Heyet-i Temsiliye üyelerinin Ankara’ya gelişinden, Birinci Meclis’in açılışına ve hükümetin kurulmasına kadar geçen süre içerisindeki bütün malî giderleri Ankaralılar tarafından karşılanır.[7]
-Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarına Ankaralılar, Ankaraya gelişlerinin ilk haftası 46.500 lirayı kendi aralarında toplayarak verirler. Ankaralı tabiri ile bu miktar “heybe ile para”dır.[8]
-Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne[9], Aralık 1919 ile Temmuz 1920 tarihleri arasında, şehir merkezinden, bağlı nahiye ve kazalardan toplanan para miktarı şöyledir:
Murtazaabad/Kazan köylerinin de bağlı olduğu Zir nahiyesinden toplanan para 50 bin kuruştur. Bu miktar o zamanın parasına göre iyi paradır. Çubuk’tan 27 bin kuruş, Beypazarı’ndan 25 bin kuruş, Haymana’dan 20 bin kuruş, Kalecik’ten 20 bin kuruş, Bala’dan 20 bin kuruş, Ayaş’tan 16 bin kuruş, Nallıhan’dan 15 bin kuruş para yardımı yapılmıştır.[10] O tarihlerde Murtazaabad(Kazan) köyleri nahiye olan Zir’e bağlıdır. Bu duruma göre Milli Mücadele’ye en çok para yardımı Murtazaabad/Kazan(Zir) köylerinden yapılmıştır.
Ankaralıların Milli Mücadeleye Verdiği Can Desteği
Ankaralılar malı ve parası ile olduğu kadar, asker olarak canları ve kanları (şehit ve gazi) ile de Milli Mücadele’ye en büyük desteği verirler.
Milli Mücadele’de (1919-1922) vatanın kurtarılması ve milletin istiklali için 36.239 kişi şehit olmuştur. Bazı vilayetlerin bu dönemde ki şehit sayıları şöyledir:
Edirne 24, İzmir 114, Adana 258, Erzurum 382, Trabzon 832, Gaziantep 72, Ankara (Merkez 211, Ayaş 279, Bala 157, Beypazarı 243, Çubuk 160, Haymana 210, Kalecik 207, Keskin 222, Kızılcahamam 224, Nallıhan 86, Zir 46, Şereflikoçhisar 272) toplam 2317 kişi şehit vermiştir.[11]
Bir örnek olarak, bu dönemde Ankara’da Milli Müzaheret Süvari Milisleri Teşkilatı kurularak, Ankara’nın kaza ve köylerinde silahı ve atı bulunanların bu teşkilatta birleştirilmesi sağlanır. Dörtyüz elli(450) atlıdan oluşan bu kuvvet, hem Ankara’nın emniyetinde kullanılır, hem de Sakarya Savaşı’na katılır. Bunların 420’si Sakarya Savaşı’nda şehit olur.[12]
Mustafa Kemal Paşa’nın Nutuk’ta Melhame-i Kübra[13](en büyük kanlı savaş) dediği, Sakarya Savaşı’nda Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kayıtlarına göre 6137[14], bazı sivil kayıtlara göre 5713[15] yiğit şehit olmuştur. Bu şehitlerin yarıya yakını Ankara’nın merkez, kaza ve köy nüfuslarına kayıtlı olanlardandır.
Milli Savuma Bakanlığı’nın yayınladığı Şehitlerimiz kitabına göre, Plevne Savaşı’ndan 1998 yılına kadar ki İç Güvenlik Harekatı’nda şehit olanlar da dahil olmak üzere, beş büyük ilin verdiği şehit sayısı ile 1927 yılı nüfus sayımına göre beş büyük ilin nüfus durumu şöyledir:
İlin Adı Şehit Sayısı[16] Nüfusu (1927)[17] Oranı
Ankara 4.219 404.720 %0,0104
İstanbul 3.177 794.444 %0,0039
İzmir 2.805 526.005 %0,0053
Bursa 6.121 401.595 %0,0152
Adana 1.781 227.718 %0,0078
Bu tabloya göre, toplamda ve oransal olarak en çok şehidi Bursa ilinin verdiği görülmektedir. Hem toplamda hem de oransal olarak ikinci sırada Ankara ili gelmektedir. Ancak Ankara başkent olduktan sonra hızla göç almış ve nufusu da o hızla artmıştır. Milli Mücadele’nin başladığı 1919 yılında Ankara’nın nüfusu yukardaki rakamın çok altında olmalıdır. Bu durumda Ankara’nın nüfusa göre şehit oranı daha yüksek olacaktır.[18]
Ankara halkı Milli Mücadele’ye siyasi, dini, milli ve psikolojik desteğin yanında, cepheye en çok asker göndererek asker desteği, en çok gazi ve şehit vererek kan ve can desteği, en çok ayni ve parasal yardım yaparak maddi destek sağlamıştır.
Ankara halkı gerek Milli Mücadele’ye gerekse de yeni Türk Devleti’nin kuruluşuna büyük destek vermiştir. Bu nedenle Ankara, yeni Türk Devleti’nin başkenti olmayı fazlasıyla hak etmiştir. Milli Mücadele’ye destek veren tüm Ankara(Angara)lılara selam olsun!
Selam ve dua ile…
- Kemal Paşa Ankara’ya ilk Geldiği Gün
Hac-ı Bayram ‘da Dua Ediyor(27 Aralık 1919)
[1] ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, İstiklal Savaşı’nda Ankara, 2007
[2] O tarihte Çorum, Kırşehir ve Yozgat Ankara vilayetine bağlı sancak merkezleridir.
[3] ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, a.g.e.
[4] ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, a.g.e.
[5] Nutuk, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2005, Sf. 228
[6] ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, a.g.e.
[7] ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, a.g.e.
[8] ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, a.g.e.
[9] Ankara vilâyetine Yozgat, Çorum ve Kırşehir livaları da bağlıdır.
[10] ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, İstiklal Savaşı’nda Ankara, 2007
[11] SAKALLI, Bayram, Ankara ve Çevresinde Milli Faaliyetler ve Teşkilatlanma, Kültür Bakanlığı Yay, Ankara, 1998, s.117
ERDOĞAN, Abdulkerim – GÜNEL Gökçe, a.g.e.
[12]Bağlum, Kenan, Beşbin Yılda Nereden Nereye Ankara, Ankara, 1992, s. 121-122
[13] “23 Ağustos gününden 13 Eylül gününe kadar, bugünler de dâhil olmak üzere, yirmi iki gün ve yirmi iki gece bilâ-fâsıla devam eden, Sakarya Melhame-iKübrâsı, yeni Türk devletinin tarihine; cihan tarihinde ender olan büyük bir meydan muharebesi misâli kaydetti.” (Nutuk, Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara, 2005, Sf. 420)
[14]ŞEHİTLERİMİZ, 2 Cilt, Milli Savunma Bakanlığı(MSB),1998
[15]Erdoğan, Dr. Salim, Sakarya’da Kaç Askerimiz Şehit Oldu? Harp Coğrafyası Araştırmaları, 2018
[16]ŞEHİTLERİMİZ, 2 Cilt, Milli Savunma Bakanlığı(MSB),1998
[17]Mustafa Köse,1927 Nüfus Sayımı ve Sonuçlarının Değerlendirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Eylül 2010, Afyonkarahisar
[18] Milli Mücadele’nin başlamasından beş yıl önce yapılan 1914 nüfus sayımına göre, Ankara’nın nüfusu (köyler ve ilçeler dahil) 317.519’dur. 1914 ve 1927 nüfus sayım sonuçlarını toplayıp ortalamasını alırsak(317.519+404.720=722.239), 1920’li yılların başında Ankara’nın nüfusu yaklaşık 361.119 kişi civarında olmalıdır. Bu rakamı esas alırsak, Ankara’nın nüfusa göre şehit oranı 4.219/361.119= %0,0116 olur. Görüleceği üzere bu oran oldukça yüksek bir orandır.
Yazıların bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.
Kalemine ve emeğine sağlık hemşerim.