KİRACILAR AMAN DİKKAT!

Geçenlerde Kahramankazanda bulunan, “Çıtaklar” diye tabir ettiğimiz sitenin içerisinde bir dairede kirada oturan vatandaş ofisimin kapısını çaldı;

“Avukat Bey, ben kiralarımı ödüyorum ama hakkımda tahliye talepli icra takibi açılmış. Ne yapmam gerekiyor?”

Kiraları nasıl ödediğini sorduğumda bana “Elden, yani nakit olarak ödüyorum.” dedi. Makbuz alıyor musun diye sorduğumda ise “Ne makbuzu Avukat bey ben bilmiyorum öyle bir şey.” diye cevap verdi.

Günümüzde; kanunlar, kötü yollar için de kullanılabilen bir duruma çevrilmiş durumda. Kiracılar kiralarını ödese dahi en azından “makbuz” almak zorundalar. Kanun koyucu, Türk Borçlar Kanunu 104. Maddede “ Faiz veya kira bedeli gibi dönemsel edimlerden biri için, alacaklı tarafından çekince belirtilmeksizin makbuz verilmişse, önceki dönemlere ait edimler de ifa edilmiş sayılır.” diye açıkça belirtmiştir. Bu yüzden bir makbuzun ayrıca belirtilmedikçe önceki dönemlerin de borcunun ifa edilmiş sayılmasına sebebiyet verdiğini unutmamak gerekiyor.

Kiracıların, hiç olmazsa Whatsapp veya SMS konuşmalarından kira borcunun ödendiğine dair bir kanıt sunmaları gerekiyor. Aksi takdirde ödediğini kanıtlayamaz, ödediğini kanıtlayamadığı için de ev sahibi icra takibi kanalıyla evden çıkmasını isteyebilir. İşin kötü yanı itiraz etse ve karşı taraf itirazı kaldırmak için itirazın iptali davası açılsa, aksi kanıtlanamadığı için;

1-Dava ev sahibi lehine sonuçlanır ve tahliye kararı çıkar.

2-Kiracı, ödediği fakat ödediğini kanıtlayamadığı kira ücretlerini tekrar ödemek zorunda kalır.

3-Kiracı, kötü niyet tazminatı ödemek zorunda kalır.

4-Kiracı, karşı vekalet ücreti ödemek zorunda kalır.

Tüm bu nedenlerle, siz siz olun makbuz ya da makbuz niteliğine haiz bir belgeyi mutlaka kirayı ödedikten sonra ev sahibinden isteyin. Ya da kira borcunu bankadan havale yoluyla gerçekleştirin. Aksi takdirde başınıza istenmeyen sonuçlar gelebilir ve kirada oturduğunuz evden de mahrum kalabilirsiniz.