AYRILIR MI GÖNÜL CANDAN, CAN AZERBAYCAN (2)

Ayrılır mı gönül candan, Azerbaycan, Azerbaycan (2)

Azerbaycan’da çok fazla Türk kanalları izleniyormuş ve yeni nesil Azeri lehçesini terk edip Anadolu şivesiyle konuşmaya başlamış. Bu durum yönetim kademesini rahatsız ediyormuş. Kendi kanallarında Türk film ve dizileri dublajlı izleniyormuş.

 

Azerbaycan’da çok fazla turist gördüm. Bilhassa Hint ve Pakistanlılara çok rastladım. Çinli, Arap, İranlı turiste çok rastlanıyor. Türk turiste pek rastlamadım desem yeridir. Bizim halkımız genellikle turistlikten ziyade oraya yerleşiyormuş. Parkta karşılaştığım Kahramanmaraşlı bir dondurmacı kardeşimizle biraz sohbet yaptık. Maraş dondurmasının  malzemesi Türkiye’den geliyormuş orada imal ediyormuş. İşleri iyiymiş. Orada sesini yüksek derecede açtığı cihazından “Zampara mi zumpara mı ne diyon sen kız Ankarali” türküsü söyleniyordu. Gençler Türk oyun havalarını seviyorlarmış.

 

Türk Milletinin Azeri kardeşlerimizle her zaman sıcak samimi ilişkileri olmuş. 1917 yılında Rus’lardan yüz bulan Ermeniler bizde yaptıklarını orada da yapmışlar, Azeri topraklarını işgal etmişler. Araya Rus ihtilali girip yeni bir yönetim iş başına geçtiğinde Osmanlı durumdan istifade edip Enver Paşa’nın amcası Halil Paşa komutasında bir ordu göndermiş. Bu ordu Azeri topraklarının tamamını 1.200 civarında şehit verse de kurtarmış. Azeri kardeşlerimizin gönlünde çok ayrıcalıklı bir yer edinmiş.

Teleferikle Bakü’nün yüksekçe bir yerine çıktık. Orada 1992 isyanında şehit olan Azeri kardeşlerimizle bizim yukarıda bahsettiğim 1.200 civarı şehidimize ortak bir abide yapılmış. Çok özenle korunan bu abideye Şehitler Hıyabanı diyorlar. Bu abidelerin hemen bitişiğine Türk Diyaneti güzel bir cami yaptırmış. Beş vakit ezan okunup namaz kılınıyor. Bu mekanın sağ tarafında Azerbaycan’ı simgeleyen üç adet Alev Kuleleri yer almakta. Geceleri bu binalar aydınlatılıyor. Azeri bayrağını sallayan asker silüeti gece boyunca seyrediliyor.

 

Azerbaycan’da pek çok müze de var. En meşhurları Haydar Aliyev Müzesi. Çok görkemli bir bina Iraklı bayan bir mimar projelendirmiş. On bin metrekare arazi üzerine inşa edilmiş. iki gün kapalı bir zamanına rastladım için ziyaret edemedik. Fakat çevresini gezdik. Müthiş güzellikte ve bakımda bir bina.

 

Azerbaycan’ın yabancı turistler tarafından en çok ilgi gören müzesi Şirvanşahlar Sarayı ve külliyesi. İkinci sırada ise Kız Kulesi. Yüksekçe bir minare yüksekliğindeki kulenin seyir katında Bakü’yü çepe çevre seyretmek mümkün.

Edebiyat Müzesini ziyaret ettik. Girişte cep telefonları alıyorlar. Her ziyaretçi grubuna bir gÖrevli veriyorlar. Bu görevliler edebiyat fakülte mezunları oluyor. Şair, yazar ve milli kahramanlarını çok güzel anlatıyorlar. Her bir kahramanın devasa portreleri var. Çoğu halk kahramanları bizimle ortak. Ferhat, Köroğlu, Dede Korkut, Kerem.    Fuzuli, Nesimi, Hayyam bir hayli fazlaca fikir adamı. Bizim de yakından tanıdığımız şahsiyetler. Bahtiyar Vahapzade’yi çok sevdiğimi söyledim. “Bir kaç şiirini okudum. Nebi Hezri’nin

Söyleşip gulehle (rüzgar) coşup denizle,

Neçe yıl ömrümde tufan görmüşüm.

Siz meni bir defa görmeseniz de,

Ben sizi galbimde her an duymuşum.

Tanıştır ömrüme keder de gam da

Çıkmıyor sesiniz gulaklarımda mehriban kalbiniz atar sinemde

Akar göz yaşınız yanaklarımda”

şiirini okudum.

Mihmandarımız ve biz çok duygulandık.

 

Halı müzesini ziyaret ettik. Orada da grupları bilgilendiren çok sayıda görevli var. Halı dokuyan kızlarla eşim çok yakın ve konuyla ilgili sohbetler yaptılar. Eşimin annesi ve akrabaları halı kilim dokumacılığı yaptıklarından, onlar eşimden, eşim de onlardan epey bilgilendiler.

 

Velhasıl kısa bir tatil aralığımız oldu fakat çok şeyler yaşadık çok şeyler hissettik. Ben otuz civarında ülkeye seyahat ettim. Bana evimdeymişim hissini verdiren tek ülke Azerbaycan oldu.

 

Yazıların bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarlara aittir. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir