ESKİ SEÇİMLER…
Avcunun içinde bir kırıntı ekmek ile Yahudi Hahamı Peygamber Efendimizin karşısına dikilmiş. “Ya Muhammed bu ekmek kırıntısı benim nasibim mi değil mi?. demiş. Güya nasibindir denilirse ekmeği yere atacak, bak benim nasibim değilmiş diyecek. Aksi halde ise ekmek kırıntısını ağzına atacak, bak benim nasibim miş diyecek ve Peygamber Efendimizi güç durumda bırakacak… Peygamber Efendimiz o üzerin de çok düşünülecek muhteşem cevabı vermiş: Eğer yersen o nimet senin nasibindir demiş. O hesap her ne kadar Belediye başkanlığı değilse de encümenlik otuz dört senelik Kahraman Kazan ikametimde hep çevremde, avucumun içinde oldu fakat yemek kısmet olmadı. 31 Mart secimlerinin heyecanının zirve yaptığı şu günlerde hep yakınında ve çevresinde olduğum eski seçimleri” geçmiş zaman olur ki” hayal ve hatırasiyla anlatmak geçti içimden.
1989 da ben o zamanki Kazan’a geldiğimde secimler yeni sonuçlanmıştı. CHP adayı Remzi Çırpan secimi kazanmış, bir önceki belediye başkanı Ahmet Öztürk kaybetmişti. Aradaki fark 28 oy du dolayısıyla bir tarafta coşku neşe bir tarafta hüzün suskunluk uzun sure kendini hissettirdi.
Ben 1994 seçimlerini çok net hatırlarım. ANAP’ın adayı Seyfettin Aslan Bey, MHP’nin adayı Yusuf Fidantek, Necmettin Erbakan Hocanın o zamanki partisi Faziletin adayı Şakir Özçubuk Hoca, Doğruyol Partisi adayı eczacı Feyzullah Yorulmaz Bey’ di. Yanılmıyorsam Hasan Beysülen CHP, rahmetli Ali Sonyürek bey de DSP adayı idi.
O zamanın Kazan nüfusu sanırım beş bin civarındaydı. Her seçmen her aile çok kıymetliydi. Dolayısıyla her hane bir kaç defa ziyaret ediliyordu. En güzel farklılık KRT logolu Kazan Televizyonu ve iki ADRT de radyo bu secimde kullanılmasıydı. Marangoz Mustafa Bey Kazan Televizyonu’nun sahiplerinden biri olarak iki defa adaylar arasında açık oturum düzenlemişti.
Ben o sıralar devlet memuruydum. Biraz fevri davrandım. Bir MHP sempatizanı olarak Yusuf Fidantek’i yakinen destekledim. Haliyle çevrede hoş karşılanmadı. Zamanın Doğruyol Partisi ilçe Başkanı rahmetli Mahmut Sıtkı Başkan bir gün muayenehaneme geldi. Ağabeysinin sen bu çevrenin çocuğusun seni tanıyor ve seviyoruz fakat seçimlerde taraf olma yarın herkes güler oynar dost olur sen zarar görürsün dedi. Bu haklı uyarı karşısında frene bastım. Bu vesileyle Allah’tan rahmetler dilerim.
Seçimi Seyfettin Aslan Başkan kazandı. Bir sonraki secimde MHP’nin rüzgarı her yönden esiyordu. Türkiye genelinde yüzde 22 seviyelerine oy oranı yükselmiş, iktidar ortağı olmuş, Türkiye’nin baş belası PKK terörü baskılanmış, başkanı Öcalan yakalanıp Türkiye’ye getirilmişti. Refah Partisi Adayı İrfan Günaydın, ANAP Adayı eski başkan Ahmet Öztürk beylerdi. Beklenen oldu ve favori aday Yusuf Fidantek Başkan oldu.
Bundan sonraki Dönemlerde Lokman Ertürk fırtınası esmeye başladı. 2004 seçimlerinde büyük farkla Kazan’a Türkiye’nin de en genç belediye başkanı olarak seçildi.
2008 seçimlerinde biz ailecek seçim atmosferinin içinde kendimizi bulduk. Esim Hastane başhekim yardımcısı olarak yeni emekli olmuştu. Seçimler yaklaşmış, adaylar belli olmak üzereydi. Lokman Başkan bir gün bana: Ekrem Ağbey İclal Ablamı bizim partimizden encümen adayı olarak listemizde görmek istiyoruz, Belediye başkan yardımcısı olarak istifade etmek istiyoruz dedi. Ben eşimle görüştüm, siyasete bulaşmayalım kararı aldık durumu teşekkür ederek Lokman Başkan’a ilettik.
Bir akşam Yusuf Başkan eşi Hacer Hanim ile evimize misafirliğe geldiler. (Yıllarca ve halâ bu gün de samimi dostluğumuz devam eder) Devamla MHP den belediye başkan adayı olmasının kesin olduğunu bu gün yarın sonuçların açıklanacağını bir an önce harekete geçmesi gerektiğini söyleyip İclal Hanım’ın listesinde birinci sırada encümen olması için onay istedi. Biz siyaset dışı niyetimizi ifade ettik. Aşırı şekilde ısrar etti. Kabul etmek mecburiyetinde kaldık. Ertesi gün tanıdık herkesin dilinde Yusuf Başkanla beraber hareket ettiğimiz dillendirilmeye başlandı. İşin aksi tarafı Yusuf Başkan MHP den beklediği iltifatı göremedi ve aday olamadı. MHP o seçimde Mahmut Kubat’ı aday gösterdi.
Bu defa Mahmut Başkan eşimin parti listesinden encümen olması için rica etti. Biz kabul etmedik. MHP genel merkezinden iki başkandan telefon geldi. MHP encümen listelerinde yer almamız için. Listelerin ilanına bir iki saat kala eşimle değerlendik bunca yıl Milliyetçi hareket çevrelerinde olup bu kadar ayak diremenin hoş olmadığını değerlendirdik. Mahmut Başkanı arayıp yaptığı listenin bozulmamasını hiç bir arkadaşın rahatsız edilmemesini rica edip MHP listelerine dahil olduk.
Ben 2011 yılında emekli oldum. 2012 seçimleri için hava ısınıyordu. Lokman Başkanın karşısında kuvvetli aday MHP den Fazıl Köremezli olmuştu. Lokman Başkan komşum Ahmet Şahbaz ile haber göndermişti Ekrem Ağabey geçen seçimde bizi üzdü bu seçimde karşımıza geçip bizi yeniden üzmesin ricasında bulundu. Gayet haklı bir talepti. Bu defa MHP’nin eski yeni bilumum yöneticilerinin ısrarlı davetlerini kabul etmedim.
Seçimler bitmiş tekrar Lokman Başkan seçimi kazanmıştı. Bir aksam Fazıl Başkanın evlerine geçmiş olsun ziyaretine gitmiştik. Babası rahmetli Bahri Ağabey ve annesi çok üzüntülü bir haldeydi. Doktorum bize yardımcı olmadınız bizi üzdünüz siteminde bulundu. Evden ayrılırken “Bahri Ağabey bundan sonra kısmet olup Fazıl Bey yeniden aday olursa bu günden söz veriyorum hep yanındayım dedim. Nihayetinde yıllar su gibi akıp geçti.
Serhat Oğuz Başkan AK Parti’nin başkan adayı olmuştu, bir arkadaşın ofisinde bir araya geldiğimizde bana partilerinin encümen adayı olmamı teklif etti. İlgisine çok teşekkür ettim kabul edemeyeceğimi ifade ettim. Bir gün Fazıl Başkan Kemal Usta Hoca’yla muayenehaneme geldi. Ağabey sonuçlar yeni açıklandı ilk sana geldim. İYİ Parti’nin Başkan adayıyım bana yardımcı ol dedi. Bir sözünü iki ettirmeyeceğim dedim. Encümen hususunda bir Ankara’ya git gel işini istemiyorum iki sıralamaya girmem olursa olur olmazsa olmaz… Seninleyim dedim.
Fıkra Karadenizliye atfedilir… Temel idam ile yargılanıyor ve mahkum oluyor. İnfaz edilecek…Son bir sözün var mi? Temel : Ha bu bana bir ders olsun diyor. Velhasıl siyasette umduğumuzu bulamasak ta bir hayli ders edinmiş olduk sağlıcakla kalın.