MESLEKTE BUGÜN SON GÜNÜM
34 yılın ardından
Benim meslekte bu gün son günüm. Mesleğimin Kahramankazan’daki kısmı 34 yıl sürdü. 1989 yılının pırıl pırıl; Cengiz Aytmatov'”un tabiriyle çocuk nefesi gibi bir nisan gününde” başladığım bu kutsal mesleği aralıksız kırk iki yıl sürdürdüm.
En stresli meslek
Genel kabul gören bir araştırmaya göre en kutsal meslek ağrı dindiriciliği olarak belirlenmiştir. Yine benim mesleğe başladığım yıllarda yapılan bir araştırmaya göre dünyanın en stresli 5. mesleği de diş hekimliği olarak gösterilmiştir. Ben dünyanın en stresli uğraşlarından olan bu kutsal mesleği aralıksız 42 yıl boyunca idame ettirdim.
22 yıl hekimlik, 2 yıl başhekimlik
O zamanki adıyla Kazan’a geldiğimde şehrin girişindeki tabelada nüfusu 2 bin 500 olarak gösteriliyordu. 1987 yılında yeni ilçe olmuştu. Henüz yeni yapılmış ilçe hastanesini açılışa hazırlayan zamanın belediye başkanı Ahmet Öztürk ile sohbetimizin bir yerinde samimiyetimize binaen: ‘’Ağbeysinin tabelada 2.500 yazıyor fakat ona bakma taş çatlasa buranın nüfusu 2 bin çıkar. İlçe olalım diye yoldan geçenleri, köylerden getirdiklerimizi saydırdık zor zahmet bu rakama ulaştık’’ demişti. Daha sonra bu güzel ilçemizin bu ilk güzel hastanesinde 22 iki yıl hekimlik, iki yıl kadar da başhekimlik yapmak kısmet oldu.
Diş Hekimliği çok farklı bir meslek. İçinde tababet, sanat, zanaat, psikoloji, sosyoloji vs. Pek çok birim barındırır. En önemlisi karşımızdakinin insanı olduğu ve ona da insani değerlerle yaklaşılması gerekliliğinin farz olduğu gerçeğidir. Tamam işin içinde para da var ama gönül ve maddenin tam ortalamasının bulunması bu mesleğin ya da her mesleğin birinci kuralı olmalıdır. Büyük şair Abdurrahim Karakoç bu hususu ne güzel şiirleştirmiş.
Avrat yeğin sayrı benim karnım aç
Keyf için gelmedik bura doktor beğ
Fukara harcından yaz da bir ilaç
Olsun derdimize çare doktor beğ.
Dert bela tebelleş oldu başıma
Her gece tahsildar girer düşüme
Beni mahcup etme can yoldaşıma
Erkeklik öldü mü bre doktor beğ.
Ben meslek hayatım boyunca bu çağrıyı hep dikkate aldım. Hastamla ilk muhatap olduğum anda gözünde ve yüzündeki ifade bana para ve madde ilişkisinin sınırını çizdi. Hiç abartılı fiyat istemedim, meslek odası fiyatı, devletin takdiri neymiş diye hiç bakmadım. Kendimi çok da önemli bir kişi ve hekim olarak ta kabul etmedim. Hep mütevazi oldum bu mütevaziliğim sanırım halkta da kabul gördü. İnsanın sadece diş şikayetiyle ilgilenmedim. Köyünü sordum uğraşını sordum, ilgisini, merakını sordum ki arada duygusal bir iletişim kurulsun heyecan ve korku sıfırlansın. Gençlerin tutuğu takımı sorarak muhabbete başladım ki sonrasında şahsi dostluğa kadar uzayan durumlar oluşsun.
Hayır hasenat hususuna çok riayet ettim. Üç iş yaptımsa birinin parasını aldım sen yaptın denilen bir işi aradan on sene geçse de yeniledim ya da ücretini genellikle almadım. Hiç muayene ücreti almadım. İğnesini yapmadığım hiç bir süt dişi için ücret almadım. Doğu, güney doğulu kardeşlerimize devlete ısınmasına bir nebze katkım olur saikiyle hep pozitif ayrımcılık yaptım. Şehrimizdeki göçmen ahaliye misafir, garip yurtsuz gözüyle baktım çoğu zaman ücret almadım aldımsa da gerekenin yarı ücretini aldım.
Bizim baba mesleğimiz oto lastiği ticaretidir. Kardeşlerim hala bu mesleği icra eder. Küçük kardeşimin ortağı Kayserili Mustafa Palamut… Mustafa Palamut çok zeki, konuşkan, medeni cesareti çok yüksek…
iki diş sarımsak yerim sizden fazla şifa bulurum
Bir gün dükkanlarına iki müşteri geliyor, bir lastik soruyor. Kardeşim ve Palamut koşturuyorlar, alternatifler sunuyorlar çay ikram ediyorlar yemek teklif ediyorlar…Adamlar çok somurtkan bir türlü yüzleri gülmüyor. Nihayetinde istedikleri lastiği alıp giderken birisi “Ben Numune Hastanesi’nin falanca şefi, arkadaşım da falanca şefi, işiniz olursa bekleriz” diyorlar.
Mustafa Palamut: Ya doktorum siz bu somurtkan yüz ifadesiyle bana ne verebilirsiniz, iki diş sarımsak yerim sizden fazla şifa bulurum diyor. Zamanımızda doktor vatandaş arasındaki çatışmanın temeli buradan geliyor. Bu olay bana çok büyük ders oldu ve yeri geldiğinde hep der alırım.
Bu gün meslekte son günüm
Evet dostlarım bu gün meslekte son günüm. Bu günün Kahramankazanımızda tahmini 70 bin civarında insan yaşıyor. Bu nüfusun sanırım yarısından fazlasıyla diş münasebetiyle bire bir etkileşimim olmuştur. Diş hatıralarında adımı zikredip anlatacak epey hikayeleri vardır. Benim de bu güzel şehirde kuvvetli hafızamı da hesaba katarsanız binlerce evet binlerce ve geneli de güzel olay ve hatıra, zihnimin en güzel köşesinde istifli.
Bundan sonra bedenimi gönlümün emrine vereceğim. Daha çok dağ tepe gezeceğim, daha çok yabani ağaç aşılayıp unutulmaya yüz tutan kadim meyveleri yetiştireceğim. Akrabalarımın, rahmete kavuşan arkadaşlarımın mezarlarını ziyaret edip hatırlarını anacağım. Köyümüzün önündeki ulu Aktepe’ye daha fazla tırmanıp kendimi tanıyacağım ve kendimi dinleyeceğim. Ney imi kabak kemanemi türkülerimi ilgi duyan arkadaşlarla paylaşacağım. Sokak köpeklerini koruyup kollayacağım. Daha çok okuyacağım. Yarım bıraktığım kitaplarımı bitireceğim, yeniden resim yapacağım Camiye, dine diyanete daha fazla zaman ayıracağım.
Hepinize, memleketime insanımıza ağrısız, acısız, elemsiz, kedersiz günler dilerim.
Sağlıcakla kalın.
Yazıların bilimsel ve hukuki sorumluluğu yazarlara aittir.
Değerli hekimin gerçekten tüm hastalara hep insanca hiç bir maddi çıkar gözetmeden yaklaştınız. Gece gündüz demeden hep şifa dağıttınız. Allah razı olsun sizden. Biz sizin hakkınızı ödeyemeyiz. Bundan sonraki yaşamınızın sağlık huzur dolu olmasını yüce Allah’dan diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Allaha emanet olun.
Canım abem sen hem doktor hem abi hem baba hem arkadaş hem gònûl dostu hem komşu hem sırdaş hemde zor gûnûmde elimden tutan kişisin .bunun yanında insanları sevdiyin gibi hayvanlarıda sevdiyini gòrdüm aynı zamanda ressam vede gitar saz mey kaval çaldığını kitap yazdığını gòrdüm òrnek bir insansın mûtavazi yaşantın vede eşine çocuklarına eşdosta çok ònem veren birisin biz senden razıyız allahda razı olsun.ben bu kazanda ardahanlı olarak çok dışlandım oysa sen bana çok deyer verdin bunun bilincindeyim.benim manevi abemsin.ellerinden ve yūreyinden ōperim iyiki varsın iyiki seni tanıdık selam ve dua ile Rabbime emanet ol.bilal demirci
Sayın hocam ve kıymetli aile dostumuz ellerinizden öperim herşey gönlünüzce olsun sağlıklı ve huzurlu günler dilerim
Hocam çok teşekkür ederim iyi bir hekim iyi bir arkadaş iyi bir komşu iyi bir abi oldunuz herkesin der dine der Man oldunuz gece demeden gündüz demeden Allah sizden razı olsun size yenimi deyim bilmiyorum çıkmış oldunuz bu yolda sağlıklı sıhhatli mutlu huzurlu bir yaşam diliyorum Dan saygılar sunarım çok değerli hocam
Değerli hocam hakkınızda hayırlısı olsun çok derdimizi çektiniz bizler sizden memnunuz doktorluktan öte bir dost gibi davranışıniz gönülleri fethetti Allah ne muradiniz varsa versin yine görüşmek üzere biz herzaman sizi minnetle anacağız bilin yeter teşekkürler hocam
Hocam selamlar öncelikle bundan sonraki yaşamınızda sağlıklı mutlu huzurlu bir yaşam diliyorum. Sene 90 da yenge dişimi çektikten sonra bana gösterdi,o ara bayılmışım tutamadı o zaman sandalyeleri pimli idi malum yenge tokat vuruyordu gözümü açtığımda karşımda sen yumruk atsaydin diyordun hiç unutamıyorum selametle……
Değerli kardeşim Allah cc kararını hakkında hayırlı eylesin sağlık ve afiyetle yaşayasın selamlar